Bu yazıya ve diğer Türkçe yazılarıma buradan erişebilirsiniz.
Darlanmak diye bir kelime vardır bazı ağızlarda. Sıkılmak, bunalmak, (genellikle) sebepsiz sinirlenmek/sinirlilik hali anlamlarına gelir. Aslında bunların hepsinin aynı anda olduğu duyguyu ifade eder sanki. Ben bu kelimeyi baya severim. Herkesin bazen de olsa yaşadığı bir durumu çok güzel ifade ettiği için.
Hepimiz darlanırız. Bazılarımızda daha uzun sürer bu, bazılarında daha kısa. Bazı insanlarda daha sık olur, bazılarında daha seyrek. Bazılarında belli durumlarda olur, bazılarında daha rastgele olur. Bazılarında gittikçe artar seviyesi, bazılarında şiddeti sabit kalır ya da azalır. Çeşidi de çoktur. Bazılarında daha öfkemsi bir şekilde çıkar ortaya, bazılarında daha çok bunalma şeklindedir. Darlanma bunların hepsini kapsayabilen ‘geniş’ bir kelimedir.
Bence bu yüzden, herkesin yaşadığı ama hem çeşitliliğinden hem de pek de direk fark edilemeyen bir duygu olmasından dolayı adını koyamadığı bu ruh halini iyi ifade eder. Yani, genişliğinden dolayı herkesi kapsar. Ve genişliğinden dolayı her insanın kendisini bulabileceği bir kelimedir. İnsanı ifade eder.
Bu kelime bizi ifade etmesine rağmen sevmeyiz biz darlanmayı ama. Sanki içimize bütün dünyayı koymuşuz da patlamaya hazır hale gelmişiz gibi bir his verir çünkü. Rahat değildir. Bazen nefes almayı da zorlaştırır. İçerdiği duygu hali pek iç açıcı değildir.
Pek çok insan bu yüzden ya darlandığını reddeder ya da bastırmaya çalışır. Çünkü zordur başa çıkmak darlanmayla. Ama bence doğru olan bu değildir. Her duygu gibi darlanmayı da yaşamamız gerekir. Mesela, öfke duygusu lazımdır. Haksızlıklara karşı öfke duyabilmemiz lazımdır. Hırs duygusu da lazımdır. Kötü kullanırsak bizi bitirir ama iyi kullanırsak ittirici güç olur. İş yaptırır. Darlanma da faydalı olabilir. Mesela bize bazen normalde yapamayacağımız radikal değişiklikleri yaptırır. Bazen o kadar darlanırız ki ‘Yeter be!’ diye aniden kesebileceğimiz alışkanlıklarımız olur. Darlanma bize bazen işte böyle cesaret verir. Bırakamadığımız kötü şeyleri sonlandırabilmek için bir cesaret.
Bu yüzden bence darlanmayı anlamak, onun ne zaman neden geldiğini ve neye karşı ortaya çıktığını anlamak gerek. Geldiği zaman da çok korkmamak lazım. Darlanma bize o cesareti vermek için (ya da başka her ne için gelmişse) onu verir ve gider. Darlanmanın derdi bizi alt etmek değil bizi geliştirmektir.